Fransızca ‘kasırga‘ anlamına gelen Tourbillon, Abraham Louis Brequet tarafından 1801′ de cep saatlerinin balansına yer çekiminin etkisini dengelemek için icat edilmiştir. İlk yıllarda Masa saatlerinde de kullanılan ve saatin çalışma hassaslığını artırmakla beraber oldukça emek isteyen döner kafes tarzı bu sistemde eşafman çarkı sabitlenmiş “dördüncü çarkın” etrafında döner. Kafes genellikle turunu bir dakikada tamamlar ve böylece dik pozisyondaki hataları minimize eder.

Mekanik saatler, yere yaptığı açı değiştikçe yer çekiminin etkisi ile ileri ya da geri gider. Mekanik saatler yere paralel olduğunda daha hızlı giderken, yere dik olduğunda daha yavaş gider. Saatin mekanizması yere paralel olduğunda çarklar daha rahat dönerken, yere dik olduğuna çarkların birbiri üzerindeki baskısı artar ve saat daha yavaş gider. Mekanik saatler genellikle 4 farklı pozisyonda kontrol edilerek çıkan değerlere göre en uygun kalibre işlemi uygulanır.

Kol saatleri kolda her zaman sabit açıyla durmadığı için ileri veya geri gideceği süreler birbirini dengeler. Ancak masa saatleri gibi cep saatleri de genelde cepte hep aynı şekilde yere 90 derecelik açı ile dik dururlar. Devamlı aynı pozisyonda çalışan saatin pandülü hep aynı açıda durduğu için zamanla saat günlük hassas değerlerinden uzaklaşır. Tourbillon bu sorunu gidermek için pandülün sabit durmasını önleyen bir sistemdir.

Tek yönlü eksende çalışan Masa Saat ve Cep Saatlerine nazaran tüm eksenlerde hareket eden Kol saatlerinde de tam hassaslığı yakalamak için ilk Tourbillon sisteminden sonra zamanla geliştirmeler yapılarak; Çift eksenli Tourbillon, Çift ve dörtlü Tourbillon, Üç eksenli Tourbillon, Uçan Tourbillon, Gyro Tourbillon ve Sphero Tourbillon gibi yeni sistemler geliştirilmiştir.

Bu gelişmelerle birlikte Kol Saatlerinde günlük hassas değer 1 saniye olarak sunulmuştur.